Çağrı Hattı

Telefon: +90 (392) 366 50 85

Whatsapp: +90 (533) 874 55 62

Çalışma Saatleri

Hafta içi: 08:00 - 18:00

Cumartesi: 08:00 - 14:00

7 24
Acil Servis

Acil Servisimiz 7 gün 24 saat hizmetinizde!

Poliklinik

24

Teşhis Bölümü

23

Çalışan Sayısı

170 +

Mutlu Hasta

300000 +

Sefalometrik Röntgen

Sefalometrik RontgenSefalometrik görüntüler genellikle ortodontik tedavi ve cerrahi gereken hastalarda kullanılmaktadır. Kafa ve yüz kemiklerinin büyüklüklerinin, birbirlerine göre konumlarının değerlendirildiği, boyut olarak başın gerçek büyüklüğüne eşit büyüklükte çekilen özel grafilerdir.

Sefalometrik röntgen cihazı ile ön, arka ve yan pozisyonlarda kafa kemikleri ve yumuşak dokular aynı filmde görüntülenebilmektedir. Ortodontik tedaviye başlamadan önce ve tedavi bitiminde alınan sefalometrik filmler ile hastanın ilk ve son hali karşılaştırılır.

Tedavi öncesi tedavi planının hazırlanmasında, tedavi sırasında ve sonrasında tedavi etkilerinin değerlendirilmesinde sefalometrik röntgen alınabilmektedir.

Panoramik Röntgen

Panoramik RontgenCyprus Central Hospital bünyesinde son sistem gelişmiş teknolojiyi kullanarak çok daha düşük radyasyon dozuyla, saniyeler içerisinde, yüksek görüntü kalitesinde panoramik, Bitewing, Sefalometrik ve Dental Tomografi çekimleri yapılabilmektedir. (Sirona Orthophos XG 3D)

Hastanemizde bu alanda son teknoloji takip edilmektedir. (GE Logiq E9 XDclear 2.0)

Panoramik Röntgen Grafisi

Panoramik röntgen, günümüzde diş hekimliğinde en çok kullanılan tetkiktir. Panoramik röntgen alt ve üst çenedeki tüm dişlerin ve çene kemiğinin birlikte görüntülenmesini sağlar. Panoramik röntgen filmleri, tedavi planlamasının daha hızlı ve eksiksiz biçimde yapılmasına yardımcı olmaktadır.

3D Çene Tomografisi (Dental Tomografi)

3d cene tomografisiİki boyutlu değerlendirmenin yetersiz kaldığı durumlarda, Dental tomografi X ışını kullanılarak görüntülenmek istenilen bölgedeki anatomik oluşumların, kesitlerden oluşan ve hacim içeren görüntüsünü elde etmeye yardımcı olmaktadır. 3D Tomografi ile hastalar daha az radyasyona maruz kalır ve tedavi planlaması daha doğru bir şekilde yapılabilir.

3D Çene Tomografisi Kimler İçin Kullanılır?

Dental tomografi, çeşitli diş hastalıklarının teşhis edilmesi ve detaylı tedavi planlamasının yapılmasında oldukça güvenilir bir yöntemdir.

  • Implant hastalarında doğru tedavi planlamalarının yapılmasında,

  • Çene kemiğinde oluşan kist ve tümörlerin teşhisinde,

  • Çenede kırık şüphesi olan travma geçiren hastalarda,

  • Enfeksiyonların dişlere ve çene kemiklerine verdiği zararın tespitinde,

  • Kemik grefti ihtiyacı olan veya dental implant kullanan veya kullanacak olan hastalarda,

  • Kanal tedavisinde klasik yöntemlerle bulunamayan kanalların tespitinde,

  • Operasyon gereken vakalar, cerrahi klavuz istenen durumlar, protez planlaması yapılacak olan hastalarda,

  • Gömülü 20 yaş dişlerinin cerrahi çekimi öncesi görüntülenmesi ve dişlerin sinire yakınlığının tespitinde,

  • Diş çekimlerinden önce dişlerin anatomik alanlara, sinüslere yakınlığının tespitinde,

  • Çene eklem sorunu olan kişilerde başvurulan bir tetkiktir.

USG

USGYüksek frekanslı ses dalgaları yardımı ile vücudun görüntülenmesi işlemidir. Diğer birçok görüntüleme yönteminden farklı olarak ultrasonografide radyasyon olarak ifade edilen X ışınları kullanılmaz. Bu nedenle zararsız bir görüntüleme yöntemi olarak değerlendirilir. Hastanemizde bu alanda son teknoloji takip edilmektedir. (GE Logiq E9 XDclear 2.0)

Nasıl Hazırlanılır?

Hastaların ultrasound işlemi öncesinde izlemesi gereken bazı adımlar vardır. Radyoloji sekreterimiz tarafından çekim yapılacak bölgeye göre farklı bilgiler verilebilmektedir (Aç ya da idrara sıkışık olarak gelinmesi gibi). Sekreterimizin verdiği bilgiler ışığında çekime gelen hastalar süreci sorunsuz ve kısa sürede tamamlarlar.

Ultrasound Nasıl Yapılır?

Çekim sırasında çekim yapılacak bölgeye şeffaf ve yarı akışkan bir jel sürülür. Bu jelin sürülme amacı görüntünün daha net bir şekilde elde edilmesini sağlamaktır. Daha sonra çekim gerçekleştirilir ve sonuçlar doktor tarafından aynı gün raporlanır.

Ultrasound Hangi Alanlarda Kullanılır?

Ultrasound, vücut içerisinde gözle görülemeyen ve endoskopi yöntemiyle erişilemeyen kısımların görüntülenerek bu bölgelere ilişkin hastalıkların teşhis edilmesi, değişim ve gelişimlerin gözlenmesi için geliştirilmiştir.

Kullanım alanları:

  • Hamilelerde bebeğin sağlık durumu ile ilgili taramalar,

  • Karın içi organların değerlendirilmesi,

  • Safra kesesi hastalıkları ve taşlarının tespiti,

  • Meme ve yumuşak dokularda oluşan tümörlerin tespiti,

  • Kan hastalıklarına yönelik yapılan incelemeler,

  • Prostat ve genital bölge hastalıklarının araştırılması,

  • Kist ve biyopsi tedavilerinde iğne ile girişimsel görüntülemeler,

  • Tiroid bezi hastalıklarının araştırılması,

  •  

    Böbrek taşlarının tespit ve takibi.

 

Holter

HolterHolter EKG 24–48 saat süreyle üzerinizde taşıdığınız ve EKG kaydı yapabilen bir alettir. Normal EKG çekildiğinde sadece birkaç saniyelik ritim durumu değerlendirilir. Çoğu ritim bozukluğu bu nedenle EKG ile yakalanamaz. Bu nedenle eğer çarpıntı şikayeti olan bir kişide ritim bozukluğundan şüpheleniliyorsa kalbin daha uzun süre ritminin izlenebildiği Holter EKG den yararlanılır.

Ne Zaman Kullanılır?

Holter monitörleri başlıca 2 amaç için kullanılır:

  • Kalp ritmini ve ritimdeki anormallikleri belirlemek

  • Kalp kasının yeterince kanlanmadığı dönemleri belirlemek (iskemi)

Holter monitörü günlük aktiviteleriniz sırasında kalp ritminizi kayıt eder.

Holter aynı zamanda aşağıdaki durumlarda da kullanılabilir:

  • Göğüs ağrısının değerlendirilmesinde

  • Kalp pili takılmış hastaların değerlendirilmesinde

  • İlaçların etkisini belirlemede

  • Sersemlik, çarpıntı, nefes darlığı, bayılma, göğüs ağrısı gibi şikayetler çeşitli nedenlere bağlı olarak görülebilir. Holter monitorizasyonu yakınmaların kalpten kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamaya yarar. Çok hızlı veya çok yavaş kalp ritimleri baş dönmesi ve bayılma yapabilir fakat şikayetler kısa süreli olduğu için çekilen EKG’de belirlenemeyebilir. Holter monitorizasyonu ile çarpıntının kalbin hangi bölümünden çıktığı ile ilgili önemli bilgi elde edilir ve tedavi ona göre yönlendirilir.

  • Kalp damarlarının daralmasına bağlı kalbin iyi kanlanmadığı durumlarda Holter’deki kayıtlarda değişiklik olur ve inceleme sırasında bunlar değerlendirilir. Kalp krizi sonrası yüksek riskli hastalar veya ani ölüm riski altındaki hastalar belirlenebilir.

Holter Cihazı Nasıl Takılır?

Vücudun üst tarafındaki giysiler çıkarıldıktan sonra erkeklerde göğüs duvarının belli kesimleri tıraş edilmek koşuluyla (göğüs kafesine yapıştırılan cihazların gevşememesi için) göğüs duvarına holter monitörünün kabloları yapışkan elektrotlar aracılığı ile tutturulur.

Holter monitörün kayıt edici ünitesi bele takılan bir kemere iliştirilen walkman büyüklüğünde bir parçadır. Holter takılı olduğu sürece oluşan şikayetlerin ve zamanlarının bir kağıda not edilmesi istenir.

Holter takılı iken bol giysiler giyilmeli ve duş alınmamalıdır. Bunlar dışındaki günlük aktivitelere devam edilir.

Holteri geri getirdiğinizde kayıtlar bilgisayarda okunacak ve size rapor verilecektir. İşlemin bir riski söz konusu değildir.

İşlem Sonrası Ne Yapılacak?

Doktorunuz kayıtları inceleyecek ve sonuçları sizinle tartışacaktır. Bazen ilaç değişikliği yapıldığında holter tetkikinin tekrarlanması gerekebilir.

 

EMG

emgÇevrenin farkında oluşumuz ve yine çevreye uyum sağlamak için ortaya çıkan tepkilerimiz biyoelektriksel süreçlerle olabilmektedir.

Çevredeki, fizik (ışık, ısı, yanma, batma, ağrı, temas, basınç vb.) ve kimyasal faktörler (tat ve koku oluşturan bileşikler) ile organizmanın durumunu belirten faktörler (pozisyon, gerilme, yer çekimi, açlık vb.) özel reseptörleri vasıtası ile elektriksel sinyallere dönüştürülerek ilgili duyu sinirlerine aktarılır. Bu duyu sinirleri aldığı elektrik sinyalini omurilik vasıtası ile merkezi sinir sistemine aktarır, sinyaller orada değerlendirilir, bellektekiler ile kıyaslanır ve duyum olarak algılanır.

Organizmada algılanan bu duyumlar organizmanın çevreye karşı durumunu belirler ve çevrenin durumuna uyum göstermek için organizmada tepkiler oluşur, doğaldır ki bu tepki, organizmanın korunması ve yaşamını, giderek türünü devam ettirmesine yöneliktir.

En bilinen tepki de harekettir. Beyindeki hareketten sorumlu jeneratör hücrelerden çıkan elektriksel sinyaller omuriliğe ve oradan kaynak alan sinir telleri vasıtası ile ilgili kaslara ulaştırılırlar.

İşte bu duyu ve hareket sinyallerini ileten sinirleri, tıpkı binlerce izole edilmiş iletken telin bir araya geldiği telefon kablolarına benzetebiliriz.

Parmağımızın istediğimiz biçimde kıvrılma hareketi; bilgisayar dili ile anlatılacak olsa saniyede milyonlarca bit’lik bilgi alışverişinin sağlıklı olarak yapılabilmesi ile başarılabilir. İşte bunun başarılabilmesi için sinir tellerinden geçen elektriksel sinyalin belirli bir hız ve kalitede olması, sinirlerden kaslara olan elektriksel sinyal akışının ve kasların kendi elektriksel davranışlarınında belirli standartta olmaları gereklidir.

İşte elektronörofizyoloji, duyu ve motor iletim yollarındaki elektriksel iletimin, bu yollardaki refleks yanıtların, motor sinirlerden kaslara elektriksel sinyallerin aşırımının ve kaslardaki elektriksel davranışların incelenerek, bu elemanlardaki elektriksel durumların ölçülüp, değerlendirilmesi ve normal dışı bulguların saptanarak, patolojinin neler olduğunun ortaya konulmasına yarayan nörolojinin laboratuvar dalıdır ve EMG incelemeleri de bu yöntemlerden biridir.

EMG incelemelerinde neler yapılır?

  • Duyu sinirlerinin, motor sinirlerin ve her ikisinin birden sinir iletim hızlarının ölçülmesi, duyu potansiyeli ve kas aksiyon potansiyelleri amplitüdlerinin ölçülmesi

  • Tuzak nöropatiler sinir yaralanmaları ve genel (polinöropatiler)

  • Refleks arkının (H), ve motor geç yanıtların (F) ölçümü ve zamansal değerlendirilmesi, karşı kol ya da bacak la kıyaslanmaları

  • İğne elektromyografisi yöntemi ile, kaslara ait istirahat aktivitelerinin, motor ünite potansiyellerinin ve maksimal kasılma örneklerinin değerlendirilerek kaslara gelen sinirlerdeki zedelenmenin ( Motor nöron hastalıkları , boyun bel fıtığı, tuzak nöropatiler, sinir yaralanma ya da kesilmeleri,) ya da kasların kendilerine ait hastalıkların değerlendirilmesi

  • Sinirlerden kaslara elektriksel aşırımın değerlendirileren kas sinir kavşağı hastalıklarının (miyastania gravis, Botulizm – konzerve hastalığı- vs) değerlendirilmesi yapılarak bu hastalıkların dereceleri yerleşimleri saptanır ve klinisyene bu konuda bilgilendirilerek tedavi seçeneklerini değerlendirmesinde yardımcı olunur.

Ne gibi durumlarda EMG tetkikine başvurulur?

  • Bel ve boyun fıtıkları,

  • Elllerde ayaklarda uyuşmalar ağrı yanma,

  • Kollarda bacaklarda uyuşma ve kuvvet azlıkları,

  • Şeker hastalığında uyuşma

  • Dializ hastalarında uyuşmalar

  • Kaslarda erime ve seyrimeler

  • Kaslarda aşırı kasılma

  • Kas ağrıları

  • Zaman zaman olan kuvvetsizlik atakları

  • Özellikle günün ilerleyen saatlerinde olan kuvvet azalmaları göz kapağı düşmeleri

  • Yüz felçleri

  • Belirli kas gruplarında kuvvetsizlik

  • Kaza ve delici kesici silah yaralanmalarına bağlı hareket ve duyu kusurları

  • Enjeksiyonlara bağlı hareket ve duyu kusurları

  • Zehirlenme ve ilaçlara bağlı hareket ve duyu kusurları

Eforlu EKG

Eforlu EKGKoşu bandı üzerinde sistemli ve belirli bir protokol eşliğinde yapılan egzersiz testi. Egzersiz sırasında göğse yapıştırılmış olan elektrotlardan elde edilen sürekli EKG kayıtlarının yorumlanması esasına dayanıyor. Egzersizler, hastanın testte yürüme süresi ve hedeflenen kalp hızı, hastanın yaşına göre ayarlanıyor.
Test, hastanın yaşına ve kondisyonuna göre değişmekle birlikte, yaklaşık 5-10 dk. sürüyor.

Hangi durumlarda kullanılıyor?

Kalbin efor altındayken çalışma düzeninin incelendiği bir test. Normal günlük işlevler sırasında semptom vermeyen damar tıkanıklıklarının araştırılmasında kullanılıyor.

Kalp hızı arttıkça ve egzersizle birlikte kalbin iş yükü de artıyor. İstirahatte yeterli olan koroner kan akımı bu sırada yetersiz kalıyor ve kalp kası yetersiz beslenme nedeniyle EKG bulguları gösteriyor. Bu belirtiler bazen vektöryel sapmalar ve bazen de ritim ileri kusurları şeklinde oluyor.

İşlem nasıl uygulanıyor?

Koşu bandında, göğüs ön duvarına aynı elektrokardiyografi çeker gibi elektrotlar yapıştırılıyor. Bu sırada hastanın belirli bir seviyede efor harcamasını sağlamak için koşması isteniyor. Koşan hastadan alınan elektrokardiyografi sonuçları kaydediliyor.

Hekimler tarafından yapılan eforlu EKG yorumlarında bile, egzersiz EKG testinin ciddi kalp damar hastalığını saptamadaki doğruluk oranı yüzde 80

Kolposkopi

KolposkopiKolposkopi rahim ağzı, vagen veya vulvanın yakından muayenesini sağlar. Kolposkop denilen ışıklı alet rahim ağzının görüntüsünü büyütür, böylece daha iyi muayenesini ve görülebilmesini sağlar.

Kolposkopinin başlangıcında muayene olduğunuz gibi kadın-doğum masasına sırt üstü yatacaksınız. Muayene sırasında uygulanan alet vageninize yerleştirilerek rahim ağzınızın rahat görülmesi sağlanacak. Tuzlu su ile rahim ağzı ve vagendeki akıntılar giderildikten sonra, rahim ağzına uygulanan özel solüsyonlar gerekli olduğu taktirde biyopsi alınması gereken yerleri işaret eder. Alınan parça konunun uzmanı (patolog) tarafından incelenir.bBu işlem genellikle 20-30 dakika sürer.

Niçin Kolposkopi Yapılır?

Smear sonucunda ortaya konulan anormal hücresel değişikleri değerlendirmek üzere rahim ağzının yakından incelenmesi ve gerekirse doku tanısı konulabilmesi için biyopsi alınması için yapılır.

Kolposkopi Niçin Önemlidir?

Bu tetkik sayesinde rahim ağzının kanserleri çok erken evrede yakalanabilir.

Bu İşlem Ağrılı Mıdır?

Eğer doktorunuz biyopsi örneği alırsa, doku alınması sırasında hafif kramp ve ağrı hissedebilirsiniz. Bu işlem sırasında kendinizi mümkün olduğunca kasmamanız, yavaş ve derin nefes alıp vermeniz yardımcı olabilir. Bazı hastalarda sedoanaljezi denilen hafif uyuşturma yapılabilir.

Kolposkopiye Nasıl Hazırlanmalıyım?

İşlem öncesi idrar torbanızı ve barsaklarınızı boşaltırsanız daha rahat olabilirsiniz. Randevunuzdan 24 saat öncesinde vajinal ilaçlar veya tampon uygulamayınız, cinsel ilişkide bulunmayınız.

Bu İşlem Çocuk Sahibi Olmamı Etkiler Mi?

Hayır. Eğer doktorunuz doku örneği alırsa, bu doku örneği çok küçük olacaktır ve çocuk sahibi olmanızı engellemez. Fakat gebeyseniz veya olma ihtimaliniz varsa bu durumunuzu doktorunuza bildiriniz. Bu bilgi doktorunuzun size yaklaşımını değiştirecektir.

Kolposkopiden Sonra Kanama Olur Mu?

Kolposkopi sonrası koyu renkli vajinal akıntınız olabilir ve birkaç hafta devam edebilir.

İşlem Sonrası Tampon Kullanabilir Miyim?

Hayır. İşlem sonrası doktorunuz bildirene kadar tampon kullanmayınız veya vajene hiçbir şey koymayınız. Cinsel ilişkide bulunmayınız.

Doktorumu Ne Zaman Aramalıyım?

Kolposkopi sonrası aşağıdaki problemlerden herhangi biri ile karşılaşırsanız hemen doktorunuzu arayınız:

  • Aşırı vajinal kanama

  • Alt karın ağrısı

  • Ateş, titreme veya kötü kokulu vajinal akıntı

HİZMETLERİMİZUzman ekibimizle size en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz

DOKTORLARIMIZEkibimiz ile tanışın...

Anlaşmalı Kurumlar